Teledünya Fiyatı Ne Kadar? İktidar, Kurumlar ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyaset Bilimi Analizi Toplumlar, gücün dağılımı, ekonomik fırsatlar ve teknolojik gelişmeler üzerinden şekillenir. Ancak bu şekillenme, yalnızca bireylerin ekonomik tercihlerinden değil, aynı zamanda bu tercihler üzerinde etkili olan iktidar yapılarından ve toplumsal normlardan da büyük ölçüde etkilenir. Teledünya’nın fiyatı üzerinden yapılan değerlendirmeler, daha derin bir analiz için yalnızca bir başlangıçtır. Bu yazıda, Teledünya’nın fiyatı üzerinden, iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık gibi kavramları inceleyecek ve toplumda güç ilişkilerinin nasıl şekillendiğine dair bir siyasal analiz yapacağım. İktidar, Medya ve Ekonomi: Teledünya Fiyatı Üzerinden Güç İlişkileri Teledünya, uzun yıllar boyunca Türkiye’deki dijital…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Planlamanın 4 Aşaması: Siyaset, Güç ve Toplumsal Düzenin Kesişiminde Güç, her toplumda sürekli bir biçimde hareket eden, birbirini etkileyen ve yeniden şekillenen bir dinamik olarak var olur. Toplumsal düzeni inşa etmek, aynı zamanda bu gücün nasıl dağıldığı ve kimlerin bu güce sahip olduğu sorusunu gündeme getirir. Siyaset biliminin temel meselelerinden biri, iktidarın, kurumların, ideolojilerin ve vatandaşlık anlayışlarının toplumları nasıl dönüştürdüğüdür. Planlama, toplumların geleceğini şekillendirirken, yalnızca fiziksel yapıları inşa etmekle kalmaz; aynı zamanda toplumsal değerler, normlar ve güç ilişkileri üzerinde de kalıcı etkiler bırakır. Ancak bu süreç, yalnızca bir teknik meselesi değil, aynı zamanda iktidar mücadelesinin ve sosyal etkileşimin bir yansımasıdır.…
Yorum BırakKamu Yararı Kararı Hangi Durumlarda Alınır? Ekonomi Perspektifinden Bir İnceleme Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Ekonomist Bir Bakış Bir ekonomist olarak, en temel sorunlardan biri her zaman kaynakların sınırlılığı olmuştur. İnsanlar ve toplumlar, sınırsız ihtiyaç ve isteklerle karşı karşıyadır, ancak bu ihtiyaçları karşılayacak kaynaklar sınırlıdır. Bu sınırlılık, her seçimde karşımıza çıkar ve her seçim, farklı sonuçlara yol açar. Bu düşünce, kamulaştırma ve kamu yararı kararı alma süreçlerinde de geçerlidir. Kamulaştırma, devletin özel mülkleri, toplumsal yarar doğrultusunda el koymasıdır ve bu kararı alırken, toplumun kaynaklarını nasıl en verimli şekilde kullanacağına karar verilmesi gerekir. Kamu yararı kararı ise tam olarak bu noktada…
12 YorumEkonomistin Girişi Kıt kaynaklar, seçim yapılması gereken alanlar ve beklenen sonuçlar… Bu üçlü, yalnızca ekonomi biliminin değil, aynı zamanda sinema aracılığıyla toplumsal mesajlarla kurulan anlatıların da temelidir. Bir film izlerken sadece üstü kapalı bir hikâyeye değil, aynı zamanda o hikâyenin arkasında yatan karar mekanizmalarına, güç ilişkilerine ve dağılımdışı kazançlara dikkat etmek mümkündür. Bu perspektiften bakıldığında Get Out (Türkçede “Kapan” olarak da anılıyor) filmi, sadece korku‑gerilim türünde bir yapım değil, ekonomik anlamda kaynakların (beden, zihin, sermaye), tercihlerin (kim kimle, hangi sistemle işliyor) ve toplumsal refahın (kimin yararına varılıyor) yeniden üretildiği bir sahne gibidir. Bu yazıda, “Kapan filmi ne anlatıyor?” sorusunu ekonomik…
14 YorumŞirket Borcu Kime Kalır? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz “Güç, her zaman görünenin ötesindedir; toplumun yüzeyinde cereyan eden olaylar, derinlere gömülmüş yapısal güç ilişkilerinin bir yansımasıdır.” Bir siyaset bilimci olarak, toplumsal düzeni anlamak için sadece bireylerin davranışlarına bakmak yetmez. Gücün nerede ve nasıl şekillendiğini, bu güç ilişkilerinin ekonomik sistemde nasıl yansıdığını anlamak gerekir. Şirket borçlarının kime kalacağı sorusu da tam bu noktada anlam kazanan bir soru haline gelir. İflas eden bir şirketin borçları, sadece finansal bir yük değil, aynı zamanda toplumsal yapıdaki eşitsizlikleri, ideolojik tercihlerden iktidar ilişkilerine kadar birçok unsuru gözler önüne serer. Şirket borçları kime kalır? Bu soruya cevap…
8 Yorumİstila Ne Zaman Çekildi? Antropolojik Bir Bakış Bir antropolog olarak, kültürlerin ve toplulukların nasıl şekillendiği, tarihsel ve toplumsal olayların, bireylerin yaşam biçimlerini nasıl dönüştürdüğünü anlamak her zaman büyüleyici olmuştur. Toplumların içinde bulunduğu ritüeller, semboller, değerler ve kimlikler, sadece bireysel değil, aynı zamanda kolektif hafızaları da oluşturur. Bu yazıda, “istila” kavramının ne zaman ve nasıl çekildiğini tartışacak, kültürlerin varlıklarını sürdürme biçimlerini ve bu tarihsel olayların toplum üzerindeki etkilerini antropolojik bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. İstila: Kültürel Bir Zihinsel Devrim İstila, bir bölge ya da toplum üzerinde yabancı bir gücün egemenlik kurması olarak tanımlanabilir. Ancak, bu basit tanımın çok ötesinde, istila bir kültürün…
4 YorumYüzde Kaç Eksik Hesaplama? Ölçünün Etiği, Bilgisi ve Varlığı Üzerine Felsefi Bir Deneme Bir filozofun bakışıyla başladığımda, “yüzde kaç eksik hesaplama” sorusu yalnızca bir matematik problemi gibi görünmez; bir ölçünün hakkaniyeti, bilginin sınırları ve varlığın nicelikle kavranışı üzerine açılan geniş bir kapı gibidir. Çünkü eksiklik, yaşamın her alanında karşımıza çıkar: ücret bordrosundaki eksik ödeme, indirim afişindeki belirsiz oran, araştırma raporundaki marjinal hata… Yüzde, hem bizimle gerçeklik arasında kurulan hesap köprüsüdür hem de bu köprünün kusurlarını ortaya çıkaran bir ayna. Epistemolojik Çerçeve: “Eksik” Bilgi Nasıl Ölçülür? “Yüzde kaç eksik hesaplama?” sorusu, önce bilginin doğasına dair bir sorgulama gerektirir. Bilmek, bir büyüklüğü…
18 YorumKastamonu Birleşik Kelime mi? Bir Kelimenin Hikâyesi, Bir Şehrin Ruhu Bir Hikâyeyle Başlayalım: “Kelimenin Peşindeki Yolculuk” Bir sonbahar sabahıydı… Yağmur yeni başlamış, Kastamonu sokakları ıslak taşların üzerinde ışıldıyordu. Eski bir kitapçı dükkânında, iki eski dost uzun zamandır tartıştıkları o soruya bir kez daha dönmüştü. Ali, her zamanki gibi ciddi ve planlıydı. Mühendis kafasıyla dünyaya bakar, kelimeleri bile mantık çerçevesinde çözmeye çalışırdı. Elif ise duygu yüklü, kelimelerin ardındaki hikâyelere inanan bir edebiyatçıydı. Onun için her harf bir hatırayı, her kelime bir duyguyu temsil ederdi. O gün de mesele yine aynıydı: “Kastamonu birleşik kelime mi?” Ali gözlüğünü düzeltip kitabın sayfasını işaret etti:…
8 YorumKasko Ücreti Ne Kadar? Cebimiz, Direksiyon ve Gelecek Arasında İnce Bir Hesap Her şey bir kahve masasında başladı. Kulağımda şehir uğultusu, önümde iki seçenek vardı: “Bu sene kasko yaptırayım mı; yaptıracaksam kasko ücreti ne kadar ve gerçekten değecek mi?” Sıradan bir maliyet hesabı gibi görünen şey, aslında direksiyon başındaki alışkanlıklarımızdan teknolojinin rotasına, iklim gerçeklerinden paylaşımlı mobiliteye kadar uzanan koca bir hikâyeydi. Gel, bu hikâyeyi birlikte yürüyelim. Köken: “Gövdeyi Korumak” Fikrinden Bugüne Kaskonun özünde basit bir düşünce var: “Gövdeyi koru ki yol devam etsin.” Eskiden bu, geminin veya aracın fiziksel bütünlüğü demekti; bugünse finansal dayanıklılığı, hatta duygusal huzuru kapsıyor. Direksiyona oturduğunda…
4 YorumKarınca Bir Hayvan mı? Geleceğin Şehirlerinde Minik Mühendislerin Büyük Rolü Bugün sizinle, “Karınca bir hayvan mı?” sorusunu sadece biyolojik bir sınıflandırma olarak değil, geleceğimizin yaşam kalitesini etkileyecek bir merak olarak masaya yatırmak istiyorum. Gelin, birlikte beyin fırtınası yapalım: Antik bir düzenin temsilcileri olan karıncalar, yarının şehirlerini, tarımını ve teknolojisini nasıl şekillendirebilir? Samimi bir davet: Aklınıza gelen her uçuk fikir yorumlarda değerli—çünkü geleceği bazen en beklenmedik sorular aydınlatır. Önce Netlik: Karınca Elbette Bir Hayvan—Hatta Böcekler Âleminin Stratejisti Kısa ve net cevap: Evet. Karıncalar, Hayvanlar Âlemi (Animalia) içinde, Eklembacaklılar (Arthropoda) şubesine, Böcekler (Insecta) sınıfına ve Zar Kanatlılar (Hymenoptera) takımına dâhildir. Bu teknik…
8 Yorum